Copyright © Sensiz Kelimeler Sözlüğü
Design by Dzignine

Bugün Bir Muziplik Yapasım Var!




Rabbim bugün bir muziplik yapasım var,
Mesela gidip yedi uyurların mağarasına,
Balonu şişirip patlatasım var tam kulaklarında.

Ya da Einstain’nın ensesine bir tokat atasım var,
Niye icat ettin bu atom bombasını be abi diyerek.

En çok, Mecnun’a Leyla’yı kaçırırken yardım edesim var,
Sonra da arayıp Leyla’nın babasını,
‘Kızını kaçırdık len dümbük haberin olsun’ diyesim var.

Sonra Zeki Müren’in mezarına mikrofon koyasım var,
Patlatırsa geceleri güzel bir şarkı, dinleyesim var.

Bir de Rabbim, iznin olursa, çok bulutlu bir havadan sonra,
Şekerler, çikolatalar, dondurmalar yağdırasım var gökyüzünden,
Tüm çocuklar koşuşup mutlu olsunlar, bunu çok göresim var.

Hem biliyorsun şu sevdiğim güzel kız var ya,
Onun gözlerine denizler, yanaklarına papatyalar,
Saçlarına rüzgarlar, dudağına ballar kondurasım var,
Kendim için istiyorsam namerdim,
Sadece çocuklarımızın gönlü kalmasın güzel bir anneden yana.

Bir de Rabbim son bir muziplik yapasım var bugün,
Yaklaşıp sevdiğimin arkasından hiç çaktırmadan,
Kucaklayıp sonrada şap diye öpesim var,
Biliyorum abisinin de beni dövesi var,
Olsun bugün içimde dayak yiyesimde var,
Rabbim bugün içimde yaşamayı çok sevesim var.


Adem Özbay

Seni Seviyorum Meali





S. Sevmek ‘sen’le başlar. Sen yoksan sevmek yoktur. Sen varsan sen ve ben bir oluruz, bizde birleştiririz gönlümüzü. Seninle iki bir eder, seninle kalp kan taşımaktan başka bir işe yarar, senle yaşanır, senle ölünür sevgili.
E. Sevmek “ekmek” gibidir her acıkışımızda. Dünyaya acıkırız öyle doğarız annemizden. Büyümeye acıkırız büyürüz, ölmeye acıkırız ölürüz. En büyük açlığımızdır ruhumuzun açlığı, kalbimizin açlığı. Ne yaşamak doyurur onu ne para ne mülk. Sevgi ekmeğinden bir parça tattım seninle sevgili sonsuz açlığım dindi, kalbim durmadan şükürde şimdi tok bir mümin gibi.
N. Sevmek “nar” meyvesi gibidir. Bir gülüşle binlerce gülüş düşer seven gönüllere. Bir bakışla binlerce yanar, bir sözle binlerce cümle olur sevenler. Sensizlik kabuğunu sıyırır sıyırmaz gönlüm binlerce aynaya dönüşür, seni binlerce severim kalbimde. Sen bir gelirsin ben bin severim sevgili.
İ. Sevmek “insan” olmayı becerebilmektir. Sevmeden önce, dört başı mahur bir ettir insan. Yokluk kasabında kesilip biçilir ömrü boyunca. Ne zaman sever, insan yazılır artık defterine. Sevmiş ve terfi etmiştir yüce bir mertebeye. Sen insan eyledin beni, kalbimi bildim seni sevince sevgili.
S. Sevmek “sevgili” olabilmektir. ‘A’ dediğinde ‘h’ dedirtmemektir. Uçalım derse uçmaktır, göçelim derse göçmektir. Sevmek kalpten kalbe hicret etmektir. O topraksa sen su olmak demektir, o mevsimse sen ay. Sevdim ve karşına dikildim sevgili diye sevgili, seni sevmekten daha güzel bir şeye rastlayamadım bu hayat denizinde.
E. Sevmek dünyaya “eyvallah” etmemektir. Sevmek standartların üstüne çıkmaktır. İsyan etmek, asi olmak, özgür olmaktır. Her şeyin bir karşılığı vardır, her şeyin bir bedeli vardır diyenlerin suratına çarpılmış bir tokattır sevmek. Karşılıksızdır, bedelsizdir. Sevdim, sıfır oldum dünyanın karşısında sevgili, ne varsa sen şimdi.
V. Sevmek “veren” ellerden olmayı becerebilmektir. Severse insan en değerli organını feda eder, kalbini verir, kalpten verir. Toprak gibi olur seven, gökyüzü gibi, çiçekler gibi. Verdikçe gönlü büyür, aşkın sonsuz evrenine dolar taşar insanın mutluluğu. Seni sevdim, gönlümü verdim, gönlümü bildim sevgili.
İ. Sevmek “ibadet” etmektir. Seven kalbine konulmuş ödevleri bu dünyada yapan demektir. Seven sevip şükredendir. Seven sevdikçe kendini bilir, kendinde durulur, kendinde varlığı bulur. Varlığın sahibine teşekkür etmektir sevmek. Sevdim, öğrendim, bildim, şükrettim, seni sevdirene dost dedim sevgili.
Y. Sevmek bir “yol” gibidir. Ne tarafından yolculuğa başlasınız hep gideceğiniz yere varırsınız. Çölde kalsanız gözyaşları yağar peşinizden, dağlarda kaybolsanız sevdiğinizin kalbi Çobanyıldızı gibi gösterir her daim gideceğiniz yeri. Kaybolmuşken bütün yolların ortasında, sevdin de kalbim bir pusulaya döndü, buldum yolumu sevgili.
O. Sevmek “olmak” mertebesine ermektir. Seven, kalp fırınında pişer, pişer ve olur. Hamlığı gider, kabalığı gider, kötülüğü gider. Adam olur, insan olur, kalp ehli olur, iyilik olur, çiçek olur, melek olur, cennet olur. Senin kalbinde piştim, piştim ve âşık oldum sevgili.
R. Sevmek bir “rüya” ile yaşamaktır ömrü. Acılar nerden vurursa vursun tuz basıp yine de gülümsemektir sevmek. Zamanlar ve mekânlar ötesi yaşamaktır hayatı. Seversin ve bir güzel rüya başlar. Sevdiğin üstünü örter sevgi yorganı ile, üşümezsin. Senle bir rüyadayım sevgili, her sabah uyandığımda daha güzel oluyor dünya.
U. Sevmek bir “umut” fabrikasıdır. Seversen kanadı kırık kuş iyileşir. Seversen yetim çocukların başları okşanır. Seversen düşen yıldızlar doğrulur düştükleri yerden. Seversen gönlü aç kalmaz bu evrende. Taşlar bile doyar. Sevmek umut etmektir sevgili, umdum ve seni buldum ve senin umutlu kalbindeyim şimdi.

M. Sevmek yaşamayı “menzil” bilmektir. Irmakların aktığı okyanuslar, yağmurların yağdığı topraklar, kuşların vardığı uzak coğrafyalar, dalgaların vurduğu kıyılar gibi, hiç durmadan varmak istediğimiz bir yer vardır. Oraya varınca tüm dertler biter, huzur gelir, yaşamak bir elma şekerine dönüşür elimizde. Orası sevmenin evidir. Seven herkesin huzurla sonsuz bir uykuya daldığı gecedir. Seni sevdim ömrümü tamamladım faniler dünyasında, menzilime geldim, duruldum, dinlendim, başımı gönlüne yasladım, gülümsedim, doydum, ısındım, yaşadım kalbinin evinde sevgili.

Adem Özbay

Allah'ım konuyu biliyorsun




Allah'ım,
Şimdi uzun uzun anlatmaya gerek yok,
Sen mevzuyu biliyorsun zaten,
Feci seviyorum olayın özeti bu,
Diyorum ki, bir kıyak yapsan,
Gözlerini açınca sevdiğim,
Baksa başucunda ben eğilip öpüyorum alnından,
Alnı ki bir deniz gibi,
Ve gökyüzü oluyor gülünce gözleri.

Allah'ım,
En iyi sen biliyorsun,
Yakamozu saçlarına değmese,
Bu ay ne kadar anlamsız dururdu gökte,
Ve rüzgar değmese saçlarına...

Allah'ım,
Babama sorsan hala adam olamadım ben,
Adam olmazsın, derdi çokça,
Lakin aşık olmazsın duymadın ondan hiç,
Hem anneme sorsan bir kiraz vakti doğmuşum ben,
Belli değil mi bu kiraz yanaklı yâri çok sevmemden.

Allah'ım,
Konuyu biliyorsun,
Yaparsan bir kıyak,
Söz veriyorum verdiğin bu kalbi,
Dolduracağım sevmekle,
Beş bin vakit sevip her gün,
Şükredeceğim,
Şükredeceğim,
Şükredeceğim.
Seven kalbimle.


Adem Özbay

Seviyorum Seni




Seviyorum seni,
Açan çiçek,
Güzelliğin peşini hiç bırakmadığın için.

Seviyorum seni,
Uçan kuş,
Hiç pes etmeden uçtuğun için.

Seviyorum seni,
Akan ırmak,
Yolundan hiç dönmediğin için.

Seviyorum seni,
Dönen dünya,
Yerimizde durmamayı bize öğrettiğin için.

Seviyorum seni,
Ağlayan bebek,
Hiç korkmadan sesini duyurduğun için.

Seviyorum seni,
Taş atan çocuk,
Özgürlüğü büyüklere bırakmadığın için.

Seviyorum seni,
Ey acı,
Düştükten sonra kalkmayı bize öğrettiğin için.

Seviyorum seni,
Ey dost,
Bu dünyada yalnız olmadığımı hatırlattığın için.

Seviyorum seni,
Ey okur,
Tüm bu güzellikleri paylaştığın için.

Seviyorum seni,
Sevgilim,
Kendini tepe tepe sevdirdiğin için,

Seviyorum seni,
Allah’ım,
Bu sevmek denilen güzel duyguyu bize verdiğin için.

Adem Özbay

HİÇ




Rabbim; daha çok sevmek için,
Hiç dolmayan bir kalp,

Hatalarımı görmek için,
Hiç kapanmayan bir göz,

Hayallerimi izlemek için,
Hiç yorulmayan bir ayak,

Halimden şikayet etmek için,
Hiç söylenmeyen bir dil,

Her gün yeniden keşfetmek için,
Hiç azalmayan bir merak,

Cebimdekileri hep vermek için,
Hiç nazlanmayacak bir el,

İyi ki yaşamışım demek için,
Hiç gitmeyecek bir dost,

Güzel yaşamak, güzel insan olmak için,
Hiç yönünü şaşırmayan bir pusula,
Ver bize.

Sen ki, ne verirsen eksilmez Hiç bir şeyin.
Biz ki, toplansak bütün alem, karşında Hiç’iz.

Adem Özbay