Copyright © Sensiz Kelimeler Sözlüğü
Design by Dzignine

Galiba iyileşiyorum

Artık mektuplarımı içimi acıta acıta yazmıyorum.
Her kalemi elime alışımda yüzüme bir gülümseme de konuyor. Nedenini tam da anlamış değilim. Galiba iyileşiyorum. Sen beni çok acıttığın kadar beni çokda mutlu ettin. Bu kadar acı tecrübeden sonra hala sana yazabiliyor olmak ve yazdıkça iyi hissetmek senin son hediyelerinden biri olsa gerek.
İnsan her zaman ayakları yere bassın istiyor. Hep boşlukta yaşamak, hep ayağının altında bir kara parçasının olup olmadığınının tereddünü yaşayarak hayata devam etmek çok yorucu. Bunu ben bizzat kendim tecrübe ettim ve nerdeyse hayatım kaymak üzereydi.
İnsan gözü kapalı olarak atladığı yerde boşluğa değil kendisini güvende tutacak bir minder olmasını istiyor. Sanki hayatın gerçeği buna müsade edecekmiş gibi. Hayat süprizlere bayılan bir şakacı. Şakaları sizi kızdırsa da küsüp çekip gidemiyorsunuz.
Bunu çok uzatmayayım. Senden öğrendiklerimi yazacaktım sana. Hadi başlayayım.
1: Abuk subuk çoğu duruma gülmeyi senden öğrendim.
Hayatın ciddiyet beklediği çoğu durumda sen inadına komik olmayı, gülmeyi ve güldürmeyi başarabiliyordun. Bunu nasıl becerdiğini emin ol hiç bir zaman anlamayamadım ve anlayabileceğimi zannetmiyorum. Belki on yıl sonra.
2: Hiç beklenmeyecek işler yapmasını senden öğrendim.
Hepimiz bize biçilmiş rollerin kölesiyiz. Doğuştan pranglara geçirilmiş olarak doğuyoruz. Aile, sosyal durumlar, gelenek görenekler, eğitim vs... Kalıpların adamı olmayı bırakıp kalbimizin adamı olmayı bir türlü beceremiyoruz. Bu lafını çok beğenirdim, ‘kalbinin adamı’ olmak, ‘İşte benim reklamcı dahi sevgilimin büyük lafı.’ derdim her mevzusu geçtiğinde.
3: Arabada bağıra bağıra şarkı söyleyip dans etmeyi senden öğrendim.
Bir iki filmde görmüşlüğüm vardı ama sende görene kadar gerçekten arabanın içinde çılgınlar gibi müzik eşliğinde şarkı söyleyip dans edildiğine inanamazdım. Ama sende capcanlı görünce eşlik edince ne kadar da zevkli ve keyifli olduğunu öğrendim. Şimdi kız arkadaşlarımın arabaları ile yolculuk yaparken bunu bende yapıyorum ve inanılmaz keyif alıyorum. Çirkim sesime rağmen, emin ol.
4: Şiirlerin en güzel mısrasını bulmayı senden öğrendim.
5: Kuşların ötüşünü taklit etmeyi senden öğrendim.
6: Mideyi bozmadan 2 kilo kiraz yemeyi senden öğrendim.
7: Salaş yerlerde inanılmaz lezzetler olabileceğini senden öğrendim.
8: İnsanın evden her sabah ayakkabılarını boyararak çıkarsa, ayağında bir gökkuşağı varmışcasına bir hisle yere basacağını senden öğrendim.
9: Kıyafete bu kadar takılmayıp bir pantolon bir tişörtün bile bir kadını güzel gösterebileceğini senden öğrendim.
Ooo bu şekilde bayağı yazabilirim daha. Yazdıkça görüyorumki aslında tuhaf bir adamsın sen. Kendi tuhaflığına sahip bir adam. Ama bunları öyle bir doğallıkla yapıyorsunki hiç üzerinde sırıtmıyor. Başka birisi bunları yaparken bu kadar doğal olabilir mi hiç bilmiyorum.
Ben deniyorum bazen. Ama üzerime şak diye geçirebildiğimi söylemek pek adilane olmaz. Zorlanıyorum. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı derler, doğrudur. Ben senin yoğurt yemeni severdim be çocuk.
Severdim.
Sen aslında krokelik bir adamsın. Hayatın doğal müziğinin üzerine ne güzel şarkılar söylüyordun. Krokelik yaşam diye bir tabir de ben uyduruyorum senin için, bu da benim sana hediyem olsun artık.
 
 
Adem Özbay

0 yorum:

Yorum Gönder

Sensiz kelimelerin sesi olduğun için teşekkürler...