Bağrıma Taş Devri
Gitme,
Daha erken,
vardiya zili çalmadı aşkın fabrikasında,
Daha terlemedik
çarşafta, yorganın altında,
Rüzgara
tükürecektik, denize taş atacaktık,
Öpüşecektik en
büyük meydanlarda,
Gitme böyle
kocaman bir liste var yazdığın son mektupta,
Söz uçar yazı
kalırmış, külliyen yalan,
Sen uçtun gitmez
bir acı kaldı bağrımda.
Adem Özbay
Kayıp hikayesi ömrümüzün
Adem:
dedemden miras. On aylık oğlunu sırtında taşırken dünyaya getirdiği ikinci
oğlunu, eltisinin hırçın kollarına terk ettiğinde; annemin çaresizliğinden
müphem bir yalnızlıkta beni kaybettiğini gören dedem için cennetten kovulmuş
bir ademimdir ben. İğreti bir beşiğin içinde açlığında ve ne olursa olsun
hiçbir ihtiyacında gözyaşı dökmemeyi öğrenirim hemen sonraları.
Kevakib
İkinci
gelişim bu şehre. Hayatı anlamlandırma denemelerimden yılgınlığa uğradığım,
sahiline sığındığım denizin dalgalarına kucak açtığım yıllar. Ümitlerimi
sunduğum insanlardan bir karadeliğe tıkılma tehditleri almıştım. Yalnızlık
bakıyor, aşka mutedil bir tercüme olmaya çalışıyordum. Kendime ait bir şeylere
tutunup yükseklere açılma gayesindeydim. Azimliydim. İnsanlardan korkuyor,
çocuklara tedbirliydim. Kafesinde umarsız haliyle sohbetime katılan kuşum kadar
rahat olamıyordum bir türlü.
Gülkız
kız nefesin gül
kokuyor / içerin bahçe midir
Birin; bir görünüp,
bir kaybolduğu masalda vurulmuştum ilkin sana. Bir türlü, pirelerin
berberliğine aklım ermese de, seni pencerenin kenarında bir görenin bir daha
iflah olmamasını pekala anlayabilmiştim. Ne rüzgârın şarkılar mırıldanması
dağlara, ne kırlarda dolaşmana çiçeklerin usulcacık başlarını kaldırıp eşlik
etmesi, şaşırtmamıştı beni. Ama derelerin şarıldarken uyanmasını, dolunayın
gökyüzünü arşınlarken başının dönmesini garipserdim. Çünkü inanırdım ki, senin
olduğun yerlerde tersine akardı zaman ve güzellikler utanıp saklarlardı
kendini...
Gözlerimden Gözlerine Son Mektup
Sen
bu satırları okumaya başladığında ben çoktan senin nefesinin akıp gittiği bu
cennetten ayrılmış olacağım. Eğer Allah bana her gün lime lime etlerimin
doğranacağı, fakat yanımda senin olacağın bir cehennem vaat etseydi yemin
ederim bir an tereddüt etmez, o an kabul ederdim. Ben seninle olamadığım
cennetin tüm katlarını cehennemden bin kat daha elem verici bulurum. Sen ki
benim cennetim, benim kırk yıla yakındır çektiğim cefaların mükâfatısın.