Kalbimi
taşa vurdum. Sukut dehlizlerinden amansız bir yalnızlığa açılan kapıyı buldum.
Tüm ağırlıklarımı bırakıp, kelebeklere yasladım kalbimi. Şarkılarda hiç
söylenmeyen nakaratların peşine düştüm. Uzun seneler uyudum mağaralarda.
Uyandığımda eskittim zamanı ve aşksızlığı miras aldım firavunlardan.
Kalbimi
mağaraya gömdüm.
Kalbimi
umuda vurdum. Gökyüzünde gezinen meleklerin ellerini buldum. Hırçın dalgalara
savurdum kendimi.
Şehirlere
kol kanat geren kalelere sığındım. Zamansız vurgunların eşkıyalığı paye biçildi
gözlerime. Savaşlardan kaçtım. Kılıçlardan yoruldum. Yine de inadına yılgın
surlara kızgın yağ oldum.
Kalbimi
surlara gömdüm.
Kalbimi
aşka vurdum. Seni buldum. Vermeden almanın anlamına sürüklendim hiçlik boyunca.
Kırıldım.
Kırıldıkça
ağladı gözlerim. Ağladıkça ağardı gözlerim. Sessiz türküler söyledim. Sessiz ve
sensiz. Uyuyamadı gözlerim. Bir kabusa arka çıktı, gidenlerin ardına saldığım
harfler. İhanetlere güldüm. Kalbime güldüm.
Kalbimi
gözyaşına gömdüm.
Kalbimi
gözlerine vurdum. Dertlerime merhem buldum. Dolaştığım çöllerde kayboldum.
Kendimi vahalara savurdum. Savruldukça yandı dudaklarım. Sana hiç hasret
söyleyemedim. Hiç açamadım kalbime gözlerinin nakşettiklerini. Seni kendim bile
bilmeden sevdim.
Kalbimi
sabra gömdüm.
Sevgilim.
Kalbimi
sana vurdum.
Ben'i
buldum.
Kalbimi
sana gömdüm.
Adem Özbay
ademozbaya@gmail.com
www.ademozbay.com
0 yorum:
Yorum Gönder
Sensiz kelimelerin sesi olduğun için teşekkürler...